Türkiye nüfusunun yarısndan fazlasını kadınlar oluşturmasına rağmen, gerek siyasi partilerin üst yönetimlerinde, gerekse il, ilçe teşkilatlarında görev alan kadın yönetici sayısı yüzde 10 bile değil. Aynı durum belediye başkanlıkları, belediye ve il genel meclis üyelikleri, milletvekillikleri ve bakanlıklarda da bu oranlardadır.
Kadınların az olduğu alan sadece siyaset de değildir. Valilik, kaymakamlık, hakimlik, savcılık, şirketlerin üst yöneticiliği, polislik ve gazetecilik gibi önemli mesleklerde de değişen bir durum yoktur.
Kısacası erkelerden azla nüfusa sahip olan kadınlar ülke yönetiminde, karar mekanizmalarında ve iş hayatında yeterli sayıda değildi.
Başta siyaset olmak üzere bazı alanlarda kadın elinin olmasının faydalı olacağına inanıyorum. Kadının tertip ve düzeni, merhameti, çalışkanlığı, fedakarlığı, hassasiyetleri, bilgisi ve aklı siyasetten, sivil topluma, iş dünyasından bürokrasiye kadar girmelidir.
Kadına annelik gibi en zor ve anlamlı görevi yüklerken bu alanlarda yer almasın demeyi ya da görev vermemeyi büyük bir çelişki olarak görüyorum.
Kadının daha etkili olduğu bir dünyanın barış, kardeşlik, adalet ve sevgide daha ilerlerde olacağını görmek ve inanmak gerekir.
Saygılarımla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder