Bafra tarihi ve doğal
güzellikleri Ile Türkiye’nin en güzel yerlerinden biridir. İlgililerce yapılan
ilmi incelemeler neticesi tesbit edilen gezilip görülecek tarihi, turistik yer
ve eserler ve bazıları hakkında açıklayıcı bilgiler şunlardır:
HÖYÜKLER
İkiz Tepe Höyüğü (İkiz Tepe Ören Yeri başlığı altında geniş
bilgiler verilmiştir).
Şirlek Tepe
Hacıbaba Tepesi
Azay Tepe
Tepe Tarla
Kel beş Tepe
Tepecik
Tödüğün Tepe
Paşaşeyh Tepesi
Katırdamı-Tepecik
Gâvurun Yeri
Elmacık Tepe
Karaşeyh Tepesi
Aşağı Tepe
Ömer Usta Çiftliği
Beylik Köy
TÜMÜLÜSLER
Külcüler Tepesi
Hacıbaba Tepesi
Yörükler
Köfteroğlu
Tepe Mevkii
Som Tepe
Sorguluk Tepe
Özü Büyük
Aşağı Tepe
Tingiller Tepesi
ARKEOLOJİK
BULUNTU YERLERİ
Türbe
Kümbet Dede
Cevizlik
Bakırdere Tepecik
Koca Lop
Zehra
Zehra Taşlık
Aşağı Tepe
Asar Kale
Kapıkaya
CAMİ VE ÇEŞMELER
Camii Kebir (Büyük Cami)
Müftü Mescidi
Çarşı Camii
Gazi Paşa Camii
Taşlı Çeşme
Kadı Çeşmesi
Tayyar Paşa Camii
Tabakhane Camii
Gazi Osman Paşa Camii
Alibey Çeşmesi
Mescit Çeşmesi
DİĞER YERLER
Asar Gözetleme Kuleleri
Bafra Deniz Feneri
Çetin kaya Köprüsü
Uzun Hamam
Yörükler Hamamı
Mardar Hamamı
Eski Hamam
Kuş Cenneti
Akalan Şelaleleri
Bafra Müzesi
Baraj Gölleri
Balık Gölleri
Bafra Sahilleri
Bedesten
Kızılrmak Deltası ve Kuş cenneti
Bafra Evleri
Bafra Belediyesi Ali Kale Turistik
Tesisleri
Emirefendi Türbesi
Bafra Şehitliği
HACI BABA TEPESİ
Bafra’nın 7 km .
güney-batısında Eldavut Köyü’nün Hıdrellez mahallesinin bir kilometre güneyinde
Kızılırmak havzasına hâkim tabii bir yükseklik üzerinde oluşan höyük
yerleşmesidir. Eski Bronz Devri Hitit kültürünün izlerini taşımaktadır. Höyüğün
tepesinin hemen batı bitişiğinde bir de tümülüs vardır.
AZAY TEPE
Bafra’nın 12
km . güney-batısında, Azay Köyünün yakınında yer alan bir
höyüktür. Yüksekliği 14.5 metredir. Eski Bronz, Hitit ve Milâttan önce 11. bin
yılının kendine has keramiğine rastlanmıştır.
TEPE TARLA
Bafra’nın kuş uçumu 12 km . güney-batısında aynı zamanda Eldavut
Köyü’nün de güney batısında yer alan bir höyük olup, yüksekliği yaklaşık 10 m . civarındadır. Doğu
kesimi bir sekiye dayanmakta olan hüyük, Eski Bronz ve Hitit kültürünün
izlerini taşımaktadır.
TÖDÜĞÜN TEPE
Bafra’nın 15
km . güneybatısmda, Gökçeağaç köyünün de güneybatısında
yer alan bir höyüktür. Eski Bronz devri ile Hitit kültürünün izleri
görülmektedir.
TEPECİK
Bafra’nın 16
km . güney batısında Terzili köyü içinde Tabii bir sırt
üzerinde oluşmuş bir höyük yerleşmesidir. Bundan 35 yıl öncesine kadar sık bir
ormanlık olan höyüğün yüksekliği 15 metredir. Doğu kesiminde bol olan Eski
Bronz devrine ait malzeme ile Hitit kültürünün izlerine rastlanmıştır.
ELMACIK TEPE
Bafra’nın 15
km . güneybatısındaki Türk köyü’nün İlâmdere mahallesinde
bulunan ve yüksekliği 29-50
metre olan bir höyük yerleşmesidir. Eski Bronz ve Hitit
devrine ait malzemeler ve izler bulunmuştur.
KARAŞEYH TEPESİ
Tepecik Höyüğünün 3
km . kuzeybatısında ve Terzili Köyünün Karaşeyh
Mahallesinde dik ve tabii yükseklik üzerinde meydana gelmiş bir höyük
yerleşmesidir. Köylülerce buraya Tepecik
adı verilmektedir. Yerleşme yeri, Eski Bronz ve Hititlere ait izleri
taşımaktadır.
ÖMER USTA ÇİFTLİĞİ
Bafra’nın 15
km . güneybatısında, Ömer Usta Çiftliği’nin
güneydoğusunda, Kızılırmak nehrine dik olarak inen tabii bir tepe üzerinde
meydana gelmiş ufak bir höyük yerleşmesidir. Eski Bronz, Hitit ve Ortaçağ’a ait
bazı izler bulunmuştur.
PAŞAŞEYH TEPESİ
Bafra’nın 17.5 kilometre güneybatısında Paşaşeyh (Paşaşıh
veya Paşacık) Köyünün sınırları içinde kalan bir höyük yerleşmesidir. Erozyon
sebebiyle çok aşınmış durumda olan mahalde Eski Bronz devri ile Hititlere ait
çok sayıda esere rastlanmıştır.
AŞAĞI TEPE
Derbent Köyü hudutları içinde kalan bir höyük yerleşmesidir.
Milâttan önce 3.000 ve 2.000 yıllarına ait izleri taşımaktadır. Ayrıca aynı
köyün güneyinde, Genç-Antik Çağının izlerine rastlanan bir düz yerleşme merkezi
de tespit edilmiştir.
KATIRDAMI - TEPECİK
Bafra’nın Kamberli Köyü yakınında yer alan ve Milâttan önce
3.000 ve 2,000 yıllarının Roma kültürü izlerine rastlanan bir merkezdir. Gene
aynı kesimde, “Gâvurun Yeri” ismi verilen ve de Genç-Antik Çağının izini
taşıyan bir yerleşme merkezine daha rastlanmıştır.
ZAHNA MAHALLESİ
Bafra’ya ait Terzili Köyü sınırları içindedir. Genç-Antik
çağına ait bazı eserlerle aynı devre ait bir nekropola rastlanmıştır.
BÖĞÜRTLEN
Bafra’nın Komşupınar Köyüne bağlı bir mahalle ismi ve eski bir
yerleşme merkezidir. Genç-Antik Çağına ait birçok esere rastlanmıştır.
CEVİZLİK ve KOCA LOP
Bafra’nın İkizpınar (Ayazma) Köyü sınırları içinde kalan eski
yerleşme merkezleridir. Buralarda Genç-Antik çağa ait kalıntılar bulunmuştur.
Gene aynı köyün Bakırdere Mahallesinde de aynı devre ait eserlere
rastlanmıştır.
BEYLİK KÖY
Tepecik Köyü sınırları içinde yeralan bir höyük yerleşme
merkezidir. Eteğinde bir pınar bulunmaktadır. Milâttan önce 3.000, 2.000 ve 1.000
yıllarına ait eserlerle, bu arada Friglere ait boyalı çanak-çömlek parçaları
bulunmuştur.
KELBEŞ TEPE
Bafra’nın 4 km .
kadar güneydoğusunda ve Dededağı Köyünün batı yakasındadır. Eski Bronz l, Eski
Bronz II, ile Hitit ve Roma kültürü izlerine rastlanmıştır.
TEPECİK
Bafra’ya bağlı Kolay bucağının 1 km . kadar güneydoğusunda
olup, Kızılırmağ’ın bir sekisi üzerinde kurulmuş düz bir yerleşme merkezidir.
Milâttan önce 2 bin yılı ve Roma kültürü izlerine rastlanmıştır.
KAPIKAYA
Bafra’nın 32
km . uzaklığındaki, adını söz konusu kayadan alan
Kapıkaya Köyü hudutları içindedir. Kızılırmak nehrinin doğusunda Asar kalesi ve
gözetleme odalarının karşı tarafındadır.
Yüksek tepenin üzerindeki 5x4 m. ebatında olan kapı şeklinin
nasıl meydana geldiği hakkında kesin bir bilgi yoktur. Fakat bir kamyonun
rahatlıkla geçebileceği kadar büyük olan Kapıkaya, görülmeye değer bir yer
olarak karşımıza çıkmaktadır.
EMİR MİRZA BEY TÜRBESİ
Bu türbe, Bafra’nın 5 km . uzağında olan ve adını adı geçen tarihi
yapıya izafeten alan Türbe Köyündedir. Bina moloz taşından harçla yapılmış,
üzeri çadır gibi sivri bir kubbe ile örtülmüştür. Kapının üzerindeki kitabeden
1381 yılında (Hicri-783) yapıldığı anlaşılmaktadır. Lâhidler (Selçuk tarzında)
yapılmıştır. Bir kısmının gövdelerine
âyetler yazılmış, şahidelerin de isimleriyle ölüm tarihleri tespit edilmiştir.
Türbe, umumi haliyle bir aile kabristanlığı görünüşünde olup,
600 sene kadar önce zamanın Bafra Beyi; Selçuklular sülâlesinden gelen
İsfendiyaroğulları’na mensup (EMİR-MİRZA) tarafından yaptırılmıştır. İçinde 16
tane Lâhid vardır. Bunlardan 7 tanesi kapıdan girerken sağda, 5 tanesi solda, 4
tanesi de ortadadır.
HIZIR BEY
TÜRBESİ
Bafra’ya 2 km .
uzaklıkta bulunan Hasırlı (Mardar) Köyünün güneybatısında kalan Kümbet Tepe mevkiindedir.
Bu yüzden Kümbet Dede olarak da anılır. İçinde, eski Bafra beylerinden
Candaroğlu İsfendiyar Bey’in oğullarından (Hızır Bey) yatmaktadır. Fakat
mezarı, gömü arayan birtakım kişiler tarafından tamamen oyulmuş ve tahrip
edilmiştir.
Bina moloz taşından
harçla yapılmış ve üzeri kümbet ile örtülmüştür. Duvarlar oldukça kalındır.
Üzerindeki kubbe oldukça güzel bir görünüme sahiptir ve orijinalliği
bozulmamıştır. Alt kısmı birkaç sıra taşla örülmüştür. Giriş kapısının şekli,
eski mezarların başucuna dikilen tipik taşları andırmaktadır.
Hızır Bey’in türbesinin 50 m . kadar kuzeyinde aynı
teknikle inşa edilmiş, kümbet biçiminde bir de hamam mevcuttur. Yaptıranın kim
olduğu tespit edilememekle beraber, 300 yıl kadar önce yapıldığı, yapı tekniği
ve malzemesinin Türbeden kopya edildiği anlaşılmaktadır.
Bakımsızlıktan otların
içinde kalmış, hamamın çatı kısmı ortadan ikiye yarılmıştır.
İçeride zamanına uygun
olarak yapılmış borular ile musluk izleri görülmektedir. Tipik, orijinalliği
pek kaybetmemiş görünüşleri vardır.
Bu iki eserin arasında ve
yanlarında çok eski zamanlara ait olduğu anlaşılan, fakat üzerlerinde
kimliklerini belirtici hiçbir yazı bulunmadığı için hiçbirinin sahibi tespit
edilemeyen birçok da mezar mevcuttur. Ve bunlar açık arazi üzerindedir.
ASAR KALE
Bafra’ya bağlı Asar Köyü hudutları içinde kalmaktadır.
Milâttan önce bin yılından sonra yapıldığı tahmin edilmektedir. Karadeniz
Bölgesinin denize paralel dağlarını bölen Kızılırmağ’ı n solunda kalan bir tepe
üzerine inşa edilmiştir.
Kale bakımsızlıktan ve ilgisizlikten harabe haline geldiği
halde, yine de birçok özelliğini kaybetmemiştir. Çok eski çağlarda kalenin en
yüksek yerine yapılan sarnıç uyusu, taştan oyulmuş şekliyle hâlâ durmaktadır.
Kuzey doğusundaki eski hapishane de bugün yine belirgin şekilde fark
edilmektedir.
Kalenin iç kısmında da ilginç yerler vardır. Meselâ tamamen,
oyulmuş bir taş içinde yer alan ve kapalı çarşı olduğu bazı hava deliklerinden
tahmin edilen bir yer mevcuttur. Diğer taraftan mahzenler, işkence odaları
olduğu sanılan kısımlara da rastlanmıştır. Yakın senelerde taştan yapılmış
yontma heykel bulunmuştur.
Altınkaya Barajı yol inşaatı sırasında kalenin en yüksek
yerine kadar çıkan, taşları yontmak suretiyle yapılmış bir de merdiven ortaya
çıkarılmıştır ki, gerçekten görülmeye değerdir.
Ayrıca kalenin altında ve ilerisindeki kayalara gerek kaleyi,
gerekse o zamanın ulaşım yolu olan Kızılırmağı kontrol etmek amacıyla yapılmış
muharebe ve gözetleme odaları vardır. Bunlar; yerden 10 m . kadar yükseklikte, kayayı
oymak suretiyle yapılan bu odaların inşa düzeni aynıdır: Odaların önünde
yontularak yapılmış taştan 4 tabii sütun, onun önünde bir balkon ve 80x80
ebatlı yontma kapı, arkasında penceresiz normal büyüklükte bir oda vardır.
Görülmeye değer ve zamanına göre orijinal sanat abideleridir.
NURİ NİBRAHİM CAMİİ
Hazinedar - Zade Nemdas
Ahmet Mürsel Paşa tarafından 1877 yılında yaptırılmıştır. Daha sonraki zamanlar da Mecelleyi Şur’â
Kâtibi İbrahim Bey Camii’yi onarmış, ibadete açmıştır.Günümüzde camii, olduğu
yere yeniden yaptırılmıştır.
TABAKHANE CAMİİ
1766 yılında medresenin
yanında yaptırılmıştır. Tabakhane mahallemizde bulunmaktadır.
TAŞLI ÇEŞME
Hacınabi Mahallesi ile Tabakhane Mahallesi’nin birleştiği yere
yakın, Hacı İzzet Ağa Sokağı’nın başında yapılmış bir çeşmedir. Üzerindeki
yazıdan, Dergâhı Ali Kapucu başlarından Bafra Ayanı Haznedar-zade Necabetlü
Hamdi Efendi hazretleri tarafından 1840 yıllında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
MESCİD ÇEŞMESİ
Büyük Camii ile Gazi Paşa Camii’nin ortasında bulunan Mescidin
önündeki çeşmedir. Önceleri yol kıyısında bulunan çeşme, eski ahşap mescidin
yıkılıp, yerine yenisinin yapılması sırasında içeriye taşınmıştır.
1840 yıllarında Taşlı Çeşmeyi de yaptıran Dergâhı Ali Kapucu
başlarından Bafra Ayanı Haznedar-zade Necabetlü Hamdi Beyefendi hazretleri
tarafından yaptırılmıştır.
ALİ BEY
ÇEŞMESİ
Bafra’nın en eski çeşmesidir. Cumhuriyet Meydanı’nda
Kaymakamlık binasına ait bahçenin bitişiğindedir.
Sütun başları motiflerle
süslü olup, Gotik tarzını andırmaktadır. 1751 tarihin de yapılmıştır.
Gerek Kaymakamlık, gerekse Cumhuriyet Meydanı’na bakan yüzünde
Lâle Devri’ni andıran birer kitabe vardır.
BÜYÜKCAMİİ (CAMİ-İ KEBİR)
Bafra’nın en eski tarihi eserlerindendir. Evliya Çelebi’nin
300 yıl önceleri yazdığı meşhur (SEYAHATNAME)’sinde bahsettiği iki camiden
birisidir, önceleri zamanın Bafra Beyi, İsfendiyaroğulları’na mensup EMİR -
MİRZA tarafından, merkezde toplanan halkın ibadetini ifa edebilmesi için ahşap
olarak inşa edilmiştir. Bugünkü camiin ise, üzerindeki kitabede Rumi 1670
tarihin de Ayşe Hatun tarafından yapıldığı ifade edilmektedir. Ayşe Hatun ise,
meşhur Osmanlı Devlet adamı Köprülü Mehmet Paşa’nın kızıdır.
Cami, Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşımaktadır.
Bitişiğindeki kabristanlıkta 100-150 yıl kadar önce ölmüş, meşhur âlimlerden
bazılarının mezarları bulunmaktadır.Bulunduğu mahalleye ismini vermiştir.
TAYYAR PAŞA
CAMİİ
Cumhuriyet Meydanı’nda, Kaymakamlık binasının yanında bulunan
bu camimiz, giriş kapısının üzerindeki yazılardan anlaşıldığına göre, 1869
yılında meşhur Tayyar Paşa tarafından yaptırılmıştır.Osmanlıların iç kubbe
denilen karakteristik yapı şeklinin bir örneğidir. Eski özelliklerini koruyan
tek şerefeli minaresi vardır.
ÇARŞI CAMİİ :
İlçemizin Hacınabi Mahallesi Tekel Caddesi üzerindedir. 1856
yılında yapılmıştır. Kargir yapının güney cephesinde kitabesi bulunmaktadır.
Son cemaat yerinden yuvarlak bir kapıyla harime geçilmekte ve iki ahşap direkle
taşınan ahşap mahfili mevcuttur. Kırma çatılıdır.
KADI ÇEŞMESİ
Tekel Caddesi Alaçam Caddesi ve yeni açılan Bulvar yolunun
kesiştiği yerde, iki cadde kıyısında kalan bir binaya bitişiktir. 1778 yılında
Sahib-ül Hayrat Kadı Ali Efendi tarafından yaptırılmıştır. Sade bir yapı stili
olmasına rağmen, Kadı Çeşmesinden su içen Bafra’dan ayrılamaz sözüyel meşhur
olmuş bir çeşmedir.
ŞİFA HAMAMI
Üç yüz yıl kadar önce yapılmıştır.Evliya Çelebi’nin meşhur
“Seyahatname” sin de Bafra ile bahsettiği iki hamamdan bugün mevcut olanıdır.
Kubbelidir. Çok tipik bir yapısı vardır. Yukarıdan bakıldığında, güneş ışığının
girmesi için yapılan gözler, tıpkı Ay yüzeyini kaplayan kraterlerin görünümünü
andırır.
Pek geniş olmamakla birlikte zamanının en büyük hamamlarından
birisidir.İçinde ayrıca eski zamanlara ait bir mezar bulunmaktadır.
ÇETİNKAYA KÖPRÜSÜ
Cumhuriyetimizin ilçemizde ki ilk ve büyük eserlerinden
biridir Kızılırmak üzerinde karşıdan karşıya geçiş 1937’den önceki devirlerde 650 m . uzunluğundaki ahşap
bir köprü ile sağlanıyordu. Kalın kalaslar üzerine çok ilkel bir şekilde inşa
edilen, kıyıları ince tahta korkulukla korunmaya çalışılmış köprü, üzerinden
geçenler için gerçekten çok büyük bir tehlike arz ediyordu. Bunu gayet iyi
bilen başta zamanın Belediye Başkanı Zihni Lokman Bey (1934-1938) olmak üzere
diğer bazı ilgililer; yeni ve betonarme bir köprü yaptırabilmek için Ankara nezdinde teşebbüse
geçtiler. Devamlı irtibat, müspet sonuç verdi. Ve zamanın Nafia (Ulaştırma)
Bakanı Merhum Ali Çetinkaya yeni köprünün yapımı ile bizzat ilgilendi.
Nihayet 1937 yılı Kasım ayının 4. günü köprü, büyük ve
heyecanlı bir törenle hizmete açıldı. İsmi, zamanın Nafia Bakanına izafeten Ali
Çetinkaya köprüsü oldu. Zamanın en güzel ve mükemmel
eserlerinden olan Çetinkaya Köprüsü 7 kemerli olup, 250 m . uzunluğundadır.
BAFRA DENİZ FENERİ
Deniz fenerinin lügat manası “Kıyıların tehlikeli yerlerine,
tehlikeli sığlıklara ve kayıklara, gemilere yol göstermek amacıyla
yerleştirilen kule”dir.
İlçemiz deniz kıyısında bulunduğu, önemli bir ticaret merkezi
olduğu için yüzyıllar boyu gemicilerin de dikkatini çekmiştir. Alışveriş için
sık sık Bafra kıyılarına önlemek maksadıyla Osmanlılar zamanında, ilçenin
kuzeybatısındaki eski Koruluk şimdi ki ismiyle Fener Köyü sınırları içinde
Kızılırmak’la denizin birleştiği yere yakın ahşap bir deniz feneri yapılmıştır.
Bilahare Fransızlar demirden yüksek bir fener inşa etmişlerdir.
Söz konusu fener bu günkü
fenerin 750 mt. ilerisinde bulunuyordu. O tarihlerde
bütün Türk sahillerindeki fenerlerin denetimi antlaşmalar gereği Fransızların
kontrolü altında idi. Deniz dalgalarının sürekli
olarak karayı aşındırması ve içeriye doğru girmesi, fenerin varlığını tehlikeye
soktu. Bir Fransız bir Macar ve Alemdar
Zadelerden Kancıoğlu Recep (Özkan)’dan müteşekkil heyet başkanlığında bir grup,
deniz fenerini bu günkü yerine inşa etmek için gerekli çalışmalara başladılar.
1922 yılında başlanılan faaliyet 1923 yılının Nisan ayında bitti.
Bafra Deniz Feneri 1937 yılında Fransızlar tarafından zamanın
T.C. Hükümetine devredilmiştir.
Özellikleri:
Denizden 50 m .
içeride 7 direk üzerinde yapılmıştır. Her direk 5 m . uzunlukta olup, 3J metresi
toprak altında 1.5 metresi toprak üstündedir. Yüksekliği 36 m .’dir. İçinde giriş
kapısından kule üzerine kadar 99 merdiven mevcuttur.
Bafra müzesi
Büyük Camii Mahallesi, Gazi Paşa Caddesi üzerinde yer alan
tarihi bir yapıdır. 1858 yılında yapılan müze binası; bodrum üstüne iki
katlıdır. Dış duvarlar yığma tuğla, iç duvarlar Bağdadidir. Binanın saçakları
kasetlerle kaplı ve süslüdür. Müzenin alanı 2152 m2’dir.
Önceleri Yusuf Zade İsmail Bey isimli kişinin ev olarak
kullandığı bu bina sonra uzun yıllar şehir kulübü, 1966 yılından itibaren ise
Merkez Tarım Kredi Kooperatifi olarak hizmet vermiştir. 2002 yılında takas
yoluyla Hazineye intikal etmiş ve Müze yapılmak üzere Kültür ve Turizm
Bakanlığına tahsis edilmiştir. Bilhare restorasyon çalışmaları ile bugünkü
haline kavuşturulmuştur.
Bafra Müzesi; Kültür ve Turizm Bakanlığınca 31.01.2007’de İl
Müze Müdürlüğüne bağlı bir birim olarak yapılandırılmıştır. Zemin katı idari
kısım, giriş katı Etnografya, birinci katı ise Arkeolojik eserler sergi
salonudur.
Akalan şelaleri
Bafra’ya 43
km . uzaklıktaki Akalan Köyü hudutları içinde yer
almaktadır. Aparı Mahallesinin yükseltileri arasındaki kanyonda bulunan söz
konusu şelaleler, nefis, harika manzaralar oluşturup, 7 tanedir. Her birinin
önünde birer göl vardır. Şelaleler, göller ve çevre güzellikleri dünyanın en
güzel tabiat harikalarını oluşturmaktadır. Yol yapılması, bu tabiat
güzelliklerine rahat ulaşılabilmesi ve turizme kazandırılabilmesi için
çalışmalar devam etmektedir.
BARAJ GÖLLERİ
İlçemiz sınırları içinde
yer alan Altınkaya ve Derbent Baraj Gölleri, ülkemizin en nadide
köşelerindendir. Yaklaşık 60
km uzunluğunda olan Baraj gölleri, nefis manzaraların
hakim olduğu boğaz ve alanları kapsar. Etrafındaki güzelliklerin göllerdeki
yansımaları, simetrik görünümler ruhları ferahlatan, sinirleri rahatlatan
manzaralar sunmaktadır.
Kolay Beldesi, eski adı Tosköy olan Boğazkaya, Düzköy; insanı
keyiflendiren, yorgunlukları attıran göl enstantaneleri ile doludur. Boğazkaya’
daki batık minare herkesin dikkatini çekmekte olup; yörenin baraj gölü altında
kalması esnasında yıkılmasına gönüller razı olmamış bir eserdir.
Bilhassa Derbent Barajı gölünün sahilleri piknik alanlarıyla
doludur. İnsanlar gerek hafta içi ve gerekse de bilhassa hafta sonu buralara
akın etmekte, bir tarafta oltası ile balık tutarken öbür taraftan tabiat
güzelliklerini doyasıya yaşamaktadır. Yeşille mavi bölgede kol koladır. Çevrede
çok sayıda nefis, lezzetli alabalık pişiren lokantalar mevcuttur.
Balık Gölleri:
İlçenin
Bafra Sahilleri: ilçenin
sahilleri de geniş kumsallarla kaplı doğal plajlara sahiptir.
Bedesten
Tekel Caddesi ile 100.Yıl Bulvarı’ nın kesiştiği yerin sol tarafında kalan yerleşim adasıdır. Kemerli girişleri olan tarihi mimari bugün oldukça bozulmuştur. Halen Bedesten içinde özellikle kuyumcu, saatçi, balıkçı ve kasaplık yapan esnaflar bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu tarafından 17. yüzyılda yaptırılmıştır.
Bafra Evleri
Eski Bafra evleri Bafra Konakları olarak
anılır. Mimari ve estetik güzellikleri görülmeye değer olup insanlarda
hayranlık uyandırır.
Bafra Belediyesi Ali Kale Tusristik Tesisleri
Kızılırmağın kıyısında ve şehir
merkezinden l km. kadar uzakta bulunan tesisler 10 Haziran 1972 tarihinde
hizmete açılmıştır. Zamanın Belediye Başkanı olan Ali Kale’nin büyük
gayretleriyle gerçekleştirilen turistik tesisler aynı zamanda Orta ve Doğu
Karadeniz Bölgesinin de en şirin ve güzel bir dinlenme köşesidir. 130.000
m2’lik bir alan üzerinde kurulan Bafra Belediyesi Turistik Tesisleri içinde l
otel, 4 motel, bir kafeterya, bir lokanta, açık hava düğün salonu,oto park
yeri, tenis kortu, fitness alanları ile yetişkin ve çocuklar için bölümleri
bulunan büyük bir yüzme havuzu mevcuttur. Tesisin her tarafı rengârenk çiçek
bahçeleriyle donatılmıştır.
EMİR EFENDİ TÜRBESİ
Türbe şehir merkezinde olup, ilçenin doğu
yakasında bulunmaktadır. Burada yatan ve Emir Efendi adıyla bilinen zatın
ismine binaen bulunduğu mahalleye aynı ad verilmiştir. Türbeyle ilgili bilgi
verecek kesin kaynaklar olmamakla birlikte mahallinden edinilen bilgilere göre
burada yatan zatın 1878’li yıllarda Bafra’da önemli hizmetlerde bulunmuş ve ilk
belediyeciliğin kurulmasına teşebbüs etmiş bir kişi olarak anlatılmaktadır.
BAFRA ŞEHİTLİĞİ
Ülkemizin bölünmez bütünlüğü, birlik ve beraberliği
için şehit düşen askerlerimiz anısına yapılmış olup İlçemiz asri mezarlığı
içerisinde müstakil olarak yapılmış abide ve şehit mezarlarının olduğu alandır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder